I
Kayalık bir menzile sermişsin yatağını
Kıpkızıl meşelerle süslersin otağını
Efsunlu yamaçların gül devşirir baharda
Misk-ü anber saçarsın; arz’a, leyl-ü neharda
Kırların, yaşmak dolar gelin gibi süslenir
Heybetli güzelliğin güllerde akislenir
Çamkoru’ya yaslanıp tüttürsem sigaramı
Efkârım duman duman dağılsa yamaçlara
Sarmalayıp yâr gibi sarıverse yaramı
Gül suyunda yıkasam affolunmaz suçları
II
Çamlıderem; çamlarla, çimenle örülüdür
Tertemiz havasında şifâlar dürülüdür
En çaresiz hastanın dermanı Çamlıdere
Tabipler Sultanının fermanı Çamlıdere
Gülistanlar beldesi, lâleler bahçesidir
Ülkemin en güzeli, başkent’in lehçesidir
Çamların eteğinde oturup huzur bulsam
Şarkımın nağmesine kuş sesleri karışsa
Yanık sesli bülbülün yanında yoldaş olsam
Türküler bestelesek rüzgârlarla yarışsa
III
Şeyh Ali Semerkandi; heybetli soylu çınar
Huşû ile gidenin gönlünde kandil yanar
Kerametler göstermiş Kutbu-l Arif denmiştir
Dağa taşa yayılan haşerâtı yenmiştir
Asâsının ucunda su katresi can bulmuş
Can arayan nice can onunla ihya olmuş
Türbedârın olayım eşiğinde yatayım
Kirlenmiş şu gönlüme yüzün suyu bulaşsın
Huzurlu mâbedinde benliğimi atayım
Nurundan libas giyip koylarında dolaşsın
IV
Aluçdağı; yaylanda kapışır pehlivanlar
Yüzbinler seyre durur, tez kurulur divanlar
Kırkpınar’ın rövanşı çimlerinde yapılır
Baştanbaşa bir vatan heyecana kapılır
Ecdadın mirasına sahip çıkar gönüller
Gökkubbeden süzülür seyrine ebabiller
Yiğitleri çağırın er meydanı kurulsun
Dostlukla kucaklaşsın kenetlensin bilekler
Rüzgârın uğultusu surlarında durulsun
Tarihin huzurunda hayat bulsun dilekler
Ahmet EROĞLU /17.7.2009
#06ahmeteroglu